8 Haziran 2012 Cuma

Herkese Göre Diyet Yalanları


Casablanca’da Müfettiş Renault’nun, Nazi subayını öldüren Humphrey Bogart’ı serbest bırakırken söylediği bu meşhur söz “Olağan şüphelileri ortadan kaldırın”, değişime ilk adım için en uygun komut.
Günlüğünüze bir göz atalım. Son üç haftanızda size tuhaf gelen bir şey var mı? Belki yoktur. Dr. Mucize’nin objektif bakışı olmasa, ben de kendi “düşmanlarımı”, dengesiz bir şekilde tükettiğim o yiyecekleri hemen fark edemeyebilirdim. En büyük sorunum ekmek, hamur işleri ve çikolataydı. Sık rastlanan kötü alışkanlıklar. Belki de bunlar sizin için kötü alışkanlıklar halinde değildir; bunları kararında ya da son derece az tüketiyor olabilirsiniz. Öğle yemeğinde bir dilim ekmek, akşam yemeğinden sonra küçük bir dilim turta yemek gibi. Sizin düşmanlarınız çok farklı şeyler olabilir. Ama sizin düşmanınız olan her şey emin olun ki bizim de düşmanımız. Bu amaçla sizlere Zayıflama hapı lida ‘yı sunuyoruz.
Günlüğünüzü inceleyin ve size göre aşırı görünen şeyin ne olduğunu bulun. Kendinize, “Ne olmadan da ya da neyi çok daha az tüketerek de yaşayabilirim?” sorusunu sorarak işe başlayabilirsiniz, günün sonunu getirebilmenizi sağlayan tek şey iş çıkışı içtiğiniz iki kadeh kokteyl mi? Bir kadehe indirmeye ya da üç günde bir ara vermeye ne dersiniz? Garson daha yemeğinizi getirmeden masadaki tüm ekmeği bitiriyor musunuz? Yemekle birlikte tadını çıkartarak yediğiniz bir dilim ekmeği de en az bunun kadar keyifli bulabilir ya da yemeğinizin getirilmesini bekleyebilirsiniz. Tabağımzdaki patates kızartmalarının hepsini yer misiniz? Yerseniz bolca sibutramin alıyorsunuz demektir.
Demek istediğimi anlıyor musunuz? Bunlar radikal değişiklikler değil. Ama küçük şeyler eklendikçe önemli bir fark yaratıyor. Şimdi her sene yüzde 0,5 oranında kasın eriyip kas ağrıların da başlamayacak. Elbette senin de yaşın ilerleyecek ama metabolizman yavaşlamayacak. Kilo almayacaksın. Belin, sırtın, boynun ve eklemlerinde ağrı ve kireçlenme olmayacak. Sen hareketsiz ve monoton hayatına devam et. Hem sağlıksız beslen, hem de bakkala bile arabanla git. Yorulma, 1 kat için asansöre bin. Hayatına bildiğin gibi devam et. Lida ilacı falan da kullanma. Hızlı yaşa, genç öl. En azından cesedin yakışıklı olsun.

Daha Az Yiyecek Tüketmek


Faydalı olan yiyeceklerden bile, daha az tüketerek de Lida sayesinde keyifli, mutlu bir yaşam sürebilirsiniz. Bu noktaya varmadan önce fark etmeniz gereken şey, “düşmanların” genellikle kontrolsüzce ve sandığımızdan daha az zevk alarak yediğimiz şeyler olduğudur. Bunlar çoğunlukla iyi şeylerin kötü versiyonlarıdır örneğin gerçek peynir yerine süpermarketlerde satılan işlenmiş peynirler. Besin değeri olmayan yiyeceklerin yerine gerçekten besin değeri yüksek yiyecekleri koyduğunuzda, “az ama öz ye” kuralının sevimsiz olmadığını göreceksiniz. O zaman, Fransız kadınlarının bildiği şeyi keşfedeceksiniz: Bir düzine Snickers marka çikolata bar, bir parça nefis bitter çikolatanın verdiği inanılmaz zevkin yerini tutamaz. Ama Lida sayesinde onlara olan arzunuz azalır. Çikolatadan söz etmişken, mısır nişastası, mısır pekmezi, yapay tatlandırıcılar, yapay renklendiriciler ve çok fazla şeker içeren çikolatalardan da vazgeçmelisiniz. Lida bunların kiloya neden olma ihtimalinin azaltılmasına yardımcı olur ama bunlar sağlığınız için de zararlı maddelerdir.
On yedinci yüzyılın büyük filozofu Descartes, “Düşünüyorum, öyleyse varım” sözüyle bilinir. Ama aynı zamanda beden ve zihnin birbirini nasıl etkilediği, ruhun arzularını anlamak için onun işlevlerinin bedeninkilerden ayrılması gerektiği konusunda da bildiği birkaç şey vardı. Lida zayıflama ilacı da sizin daha iradeli olmanızı sağlayarak abur cubura meyletmemenizi bu şekilde sağlar. Düşmanlarınızı teşhis etmekle onlarla başaçıkmak birbirinden oldukça farklı şeylerdir. Hepimizin demir gibi iradesi olsaydı bu kitaba ihtiyaç kalmazdı. Ortalama bir Fransız kadınının da irade gücü herkesinki gibidir. Ama kendini kandırma sanatında -sağlıklı yaşamanın zihinsel kısmı- uzmanlaşmış olma olasılığı çok daha yüksektir. (Aslında, zihnin beden üzerinde tam bir kontrol sağlamasının da sakıncalı olduğunu düşünüyorum; aksi durumda insanın duyuların spontane zevklerine açık olmaması söz konusu oluyor.) Öyleyse sıradan ölümlü kadınlar yeni alışkanlıklar edinmeye ve yeni bir denge sağlamaya çalışırken, üç aylık “düşman” azaltma sürecini nasıl geçirecekler? Tabii ki Lida yosun kapsülü sayesinde !
İşte Dr. Mucize’den öğrendiğim ve yıllar boyunca deneme yanılma yöntemiyle ayarlanmış temel kurallar. Değişime hemen başlayabilmeniz için burada hepsini kısaca anlatacağım. Fransız kadınlarının sırrına vakıf olup bir ömür boyu uygulamak istiyorsanız, sonraki bölümleri dikkatle okumanız gerekecek. Yiyeceklerle barışık yaşamak için tekrar tekrar öğrenilmesi gereken bazı dersler var.

Lida Sayesinde Zayıflama Yolları


insanlar için yılın hangi döneminde olduğu gibi pek çok faktöre dayalıdır ve kişiye özeldir. Aynı şekilde, ilerleme de mutlak değil görecelidir. Fransız kadınları kalorileri hesaplamadıkları gibi, kilolarını da hesaplamazlar. Çünkü çoğu lida kullanır. Lida kullananlar için kalori hesaplaması yapmak gibi bir dert söz konusu değildir. Üç aylık değişim sürecinden sonra daha ne kadar yolunuz kaldığını siz hissedeceksiniz. Yolu yarıladığınızı hissediyorsanız, değişim süreciniz başarılı olmuş demektir. Eğer yarılamadıysanız, ne kadar yol aldığınıza bakıp birkaç hafta daha devam edin. Gerçekçi olmayan hedeflerden uzak durun hepimiz manken inceliğinde olamayız. Lida yosun kapsülü bile sizi manken inceliğine ulaştıramaz. Çünkü lida yağların erimesine yardımcı olur sıkı vücut için spor yapmanız gerekir. Bu yüzden sizlere Lida kullanırken beraberinde küçük de olsa egzersizler yapmanızı öneriyoruz. Birkaç şeyden daha vazgeçmeyi deneyin: birkaç düşman daha eleyin (bir kere yaptığınız için bu defa çok daha kolay gelecektir); günde on dakika daha fazla yürüyün. Ufak değişiklikler dengenizi bulmanızda anahtar rol oynayacak.
Bu yaşam tarzını oturtabilmek için miktar yerine kalite kuralını benimsemeniz gerekiyor. İnanılmaz bir şekilde, daha fazla keyif alıp kilo vermeye devam edeceğiniz koruma aşamasına geçtiğimizde, kaliteyi hayatınıza nasıl yerleştireceğiniz üzerinde duracağız. Ama ilk önce, tanıdığım birkaç Amerikalı kadın için değişimin nasıl gerçekleştiğini görelim.
Değişimin temel kurallarından bazılarını tekrarlayalım:
Üç haftalık profilinize bakıp “düşmanları” tanımlayın ve bir şok yaratmadan azaltabildiğinizce azaltın. Acı çekmeden tamamen kesebildiklerinizi kesin. Lida satış bölümünden Lida satın alıp onu kullanmaya başlayın. Diğerlerini yavaş yavaş azaltın. Düzenli saatlerde yiyin. Dost yiyeceklerin porsiyon miktarlarını gözden geçirin ve bunları da giderek azaltın. Süpermarketten değil çarşı/pazardan alışveriş yapın. Haftada birkaç kez yiyecek alışverişi yapın (ihtiyaç duydukça alma kuralını uygulayın, asla açken alışveriş yapmayın). Yediklerinizi mevsimlere uygun olarak çeşitlendirin. Taze meyve ve sebzelerin porsiyonlarını artırın.

Liposuction’ın Zararları


Farz edelim ki liposuction yaptırıp bu sorunu çözme kararı aldık. Yaklaşık 2 saat süren bir ameliyat geçirecek ve sorunu kökünden çözeceğiz. Ameliyat bir şekilde yapılıyor. Görüntü olarak amacımıza ulaşıyoruz. Fakat beynimizin içine girip, ameliyat sonrasında neler olduğuna bir bakalım:
Ameliyat sonunda narkozun etkisi geçmeye başladığında, beyin kendine gelmeye başlıyor. Bir bakıyor ki, anımsayamadığı bir dönemde, deposundaki zor dönemler için biriktirip depo ettiği tüm yağlar gitmiş. Beyni iyi bir işadamı olarak düşünün. Bir gün yüklü miktarda ürün siparişi aldınız. Siparişi kontrol ettiniz ve elinizde istenen tüm ürünlerin olduğunu görüp siparişi onayladınız. Hemen hazırlıklarınızı yapıp depoya gittiniz. Ürünleri gönderip, ödemenizi alıp rahat bir nefes alacaksınız. Depoyu açtınız, depo boş. Hiçbir şey yok. Depoya hırsız girmiş. “Olamaz!” dediniz, “Gözlerim beni yanıltıyor, bu kadar sipariş aldım, sözleşme imzaladım, hemen teslim edeceğimi garanti ettim, şimdi ben ne yapacağım? Hayatım boyunca yaptığım tüm birikimim gitti, iflas ettim. Bu da yetmiyor gibi ürünleri teslim edemediğim için karşı tarafa tazminat ödemem lazım. Bitti artık, mahvoldum.” İşte bu işletmeci gibi, beyniniz de narkozun etkisi geçtiğinde aynı duyguları yaşıyor. OysaLida zayıflama ilacı kullanmak bu yağların yavaş yavaş erimesine neden olduğu için beyniniz böyle bir telaşeye kapılmadan sağlıklı bir şekilde zayıflamanızı sağlayacaktır.
Ruhsal bunalım, aşın agresiflik, psikolojik sorunlar, çaresizlik… Bütün bunlar insanları intihara hatta ölüme kadar götürebiliyor. İflas etmiş bir işadamı neyse, o anki beynin durumu da o. Hırsız girmiş depoya, kolay değil. Beyin, normal bir işadamına göre çok daha güçlü olduğundan, bu sıkıntıları yaşamasına rağmen kısa zamanda kendini toplamaya başlar. Yine de uzun süre toparlanamayarak ciddi boyutta fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar yaşayanlann sayısı az değil. Bunların içinde başta da söylediğim gibi ölümle sonuçlanan olaylar bile var. Beynin kendini kısa zamanda topladığını kabul edelim, bu ne demek? Bu, işadamının kısa sürede kendini toparlamasıdır. İşlerine yoğunlaşıp eski gücüne gelmesi ve ticaretine devam etmesidir. Lida kullanıcılarında böyle bir sorunla karşılaşılmadığı için, beyniniz asla yoksunluk çekmeyecek ve kilolarınızdan tamamen kurtulduğunuzda yeniden depolarını doldurma ihtiyacı hissetmeyecek. Sağlıklı zayıflama dediğimiz olay da kısaca bu değil midir zaten? Vücudun fonksiyonlarında değişikliğe neden olmadan yağlarınızdan Lida sayesinde kurtulacaksınız.

Lida Kullansaydı…


…Öyle olduğunu kabul edelim. Peki ne yapalım? Adam ağrıdan kıvranıyor, tuvalete bile biz götürüyoruz. Ağrı kesiciyi değiştirdi, başka bir ilaç yazdırdı. Hayrullah’ın yanına geçtiğimde, günlerdir susuz kalmış birinin elimdeki suya baktığı gibi çaresiz ve yalvarır gözlerle karşılaştım. Sanki bir mucizeyle acıları dinecekti. Elbette beklediği cevabı alamadı. Sadece ağrıkesiciyi değiştireceğimizi öğrendiğinde, bardak düşmüş ve su dökülmüş gibi baktı yüzüme.
Eczaneden Tarkan Abi’nin söylediği ağrı kesiciyi alıp hemen geldim. İlacı öyle bir içişi vardı ki, sanki dünyadaki ağrı kesicilerin tümü o yuttuğu tablette toplanmıştı. Hayrullah’ı inadının sayesinde kazandığı açılarıyla beraber evinde bırakarak salona gittim. Ferhat salondaydı. Hayrullah “Sabah işe gelirim” demişti. Ferhat da geldiğini zannediyordu, ama Hayrullah’ın ne işe gelecek ne de tuvalete gidecek hali vardı. Beraber ofisime geçtik. “Hayrullah nerede?” “Evde yatıyor.” “Ne yatması, hani gelecekti ?” Durumu olduğu gibi anlattım, sinirlendi. “Ona ‘yaptırma’ dedim. Sen de dedin, laf dinlemedi.Orjinal lida kullan dedik bırak liposuctionu falan bıçak altına yatmanın ne anlamı var dedik dinlemedi. Bırak ne hali varsa görsün.
Neymiş, ince gözükecekmiş! Yeme o zaman! Madem yiyorsun, spor salonun var, spor yap, Lida kullan! Millet dünyanın parasını verip spor yapmaya geliyor, adam bütün gün burada, gidip liposuction yaptırıyor. Bırak, ona iyi oldu. Daha beter olsun. Ben şimdi gidiyorum yanına. Bak neler yapacağım ona. Kamuran’ın yanında rezil edeceğim.”
Biz böyle deyince bize Lidanın zararları varmış öyleymiş böyleymiş dedi. O kadar insan kullanıp zayıflıyor bizim akıllı her duyduğuna inanıyor. Gördü işte sonucunu. Bırak ağrıdan sızlasın!

Lida Kullanmak Sindirime de Faydalı


Fransızlar her öğünde üç çeşit yemek yeme geleneklerini hala sürdürür, çoğunlukla tatlıdan önce bir de peynir yerler. Büyük restoranlarda daha da fazla çeşit sunulur! Öyleyse, Fransız kadınları ve erkekleri neden şişmanlamıyor? Nedeni geleneksel yeme alışkanlıklarımızı, genellikle çok daha az hareket ettiğimiz modern yaşama uydurmuş olmamız ve Lida zayıflama hapı kullanmamız. Çok yediğimiz de olur ama her zaman değil. Yemek çeşitlerimiz sayıca fazla olsa da porsiyonların boyutları küçüktür. Şu çok önemli, sıradan bir öğün bile bir dereceye kadar geleneğin resmiyetine sahiptir.
“Değişimin ilk üç ayı” bölümünde, yemek yerken başka şeyler yapmamanız, TV seyrederken, araba kullanırken ya da metrodayken yemek yememeniz gerektiğini vurgulamıştım. Bazı formalitelerin yemek yeme zevkini zenginleştirirken, az yemeyi daha anlamlı kılabileceğini ileri sürmüştüm. Burada, porselen tabaklar, şık bardaklar ve peçete kullanımını da içeren sunumun önemi ortaya çıkıyor. Mum ışığı da hoş bir hava yaratabilir, aslında bir Amerikan geleneği olan bu özellik Fransa’da şimdi çok moda. Harcanması gereken ekstra çaba size manasız geliyorsa, asıl amacı kaçırıyorsunuz demektir; masanın kurulması en az yemeğin hazırlanması kadar Önemlidir. Zihninizi sizi bekleyen şeye odaklar, iştahı kabartarak sizi daha dolu bir deneyime hazırlar. Ama üzülmemize ya da endişe etmemize gerek yoktur çünkü Lida yosun sayesinde yiyosun içiyosun kilo almıyosun.
Fransızca menu kelimesinin anlamı yalnızca “yemek listesi” değildir -la carte bu anlamda daha yaygın kullanılan bir sözcüktür: Menu aynı zamanda “küçük” anlamına gelir; yemekle ilişkili olarak kullanımı, küçük şeyler sunduğumuzu anlatmak içindir. Fransız yemek kültürünün özü, bir veya iki şeyden çok miktarda yemek yerine birçok şeyden azar azar yemektir. Bu, Amerika’daki porsiyon anlayışının tam tersidir (Camille’in koca bir tabak dolusu makarnasını hatırlayın). Fransız tabağını ele alalım. Bir tabakta çok çeşit yemek olması bizim için tuhaftır, bir tabağı tıka basa doldurulmuş görmekse daha da tuhaftır. Bir yemeğin tabağın ortasına yerleştirilmesi Fransız zevkinin bir parçasıdır. Tabak değiştirmek, Lida kullanmakla beraber sizi, o anda keyif aldığınız şeye yoğunlaşmaya zorlamanın yanı sıra, daha yavaş yemenizi sağlar, bu da sindirimi kolaylaştırır ve doyma hissi yaratır. Ne kadar hızlı yerseniz o kadar çok yemeniz gerekir. Bir tabak fazladan yıkamak zor geliyorsa, şişmanlamakla kıyaslayın!

Zengin Ailelerin Zalim Emelleri


Rockefeller ailesi Türkiye’de de Tarih Vakfı gibi çok sayıda kuruluşu desteklemektedir. Bunun yanı sıra Yıldız Kenter, Emre Kongar, Bilge Karasu gibi sıra çok sayıda ünlü ve siyasetçi de Rockefeller’m rahle-i tedrisinden geçmiştir. 1957′de Henry A. Kissinger’ın, Rockefeller’a ait Harvard Üniversitesi’nin rektörlüğünü yaptığı dönemde Rockefeller Foundation Fellowship bursu ile ABD’ye giden Bülent Ecevit burada sosyal psikoloji ve Orta Doğu tarihi eğitimi almıştır. İki yıl süreyle Rockefeller Foundation bursu ile ABD’de kalanlardan biri de Deniz Baykal’dır. Rockfeller ailesinin yaptığı belki de en mantıklıhareket sahte lida ‘yı karalama kampanyalarıdır. Ne yazık ki bunu orjinal lida ‘yı da karalayarak yapmışlardır.
Bu denli karmaşık ilişkiler içerisinde bir gücün gladio olarak adlandırılan kirli yapıların dışında kalması elbette düşünülemez. Bu konuda en ilginç sayılabilecek bilgilerden biri Türkeş’in ABD’de bulunduğu dönemde en yakın dostu Ruzi Nazar ile NATO ve GLADİO operasyonlarının gerçek hamisi sayılan Rockfeller ailesi tarafından desteklendiği bilgisi sayılabilir. Nelson Aldrich Rockefeller gibi aile fertlerinden bazıları ABD yönetiminde üst düzey görevler almış hatta başkan olmak için planlar yapmışlardır. Ancak kendi ülkelerinin tepe yönetiminde bilfiil yer almak yerine, hem ABD’deki hem de diğer ülkelerdeki siyasetçi ve bürokratları maşa olarak kullanmak daha cazip gelmiştir.
Bugün ailenin başında 12 Haziran 1915′te doğan David Rockefeller yer alıyor. Onun akıl hocası İngiliz papazı ve 1798′de kaleme aldığı Nüfus ilkesi Üzerine Bir Deneme An Essay on the Principle of Population çalışmasıyla tanınan Thomas Robert Malthus’tur. Malthus, nüfusun geometrik bir şekilde artarken yiyecek arzının aritmetik bir şekilde artacağı ve bu durumun kitlesel açlığa yol açacağı öngörüsünün ve dünya nüfusunun azaltılması gerektiği fikrinin de sahibidir. Malthus’un fikrinden hareketle kurulan Amerikan Soy Arıtım Derneği’nin yöneticilerinden ve ‘demokrasi sıradanlığı artırıp mükemmel insan türlerini azaltmakta’ tezinin de sahibi Prof. Frank Fetter, genç David’in danışmanıdır. David daha 1928′de genç bir delikanlı iken, babası tarafından Sosyal Hijyen ve Doğum Kontrol Bürosu’nun başına getirilir. Hitler’in iktidarıyla David kendini tümüyle soy arıtım projesine adamaya karar verir. Bunun içinde insanları fazla kilolu yaparak ölmelerine neden olma gibi amaçlar da gizlidir. Bu nedenle bir an evvel sağlıklı zayıflama ‘nız gerekmektedir. 1952′de ise Nüfus Konseyi’ni kurar. Konseyin başına başkan Eisenhower’m Dışişleri Bakanı ve Rockefeller Vakfı Sekreteri John Foster Dulles getirilir.
Soy arıtım projesi, Nüfus Konseyi’nin oluşumuyla geri plana düşürülerek yerine ‘aile planlaması ve nüfus kontrolü’ terimleri kullanılmaya başlanır. Bu yeni söylem sayesinde eski ırkçı söylemler yerini politik terimlere bırakmıştır. Nüfus Konseyi’nden sonra ise Uluslararası Planlı Aile Federasyonu’nu (IPPF) kurar. Rockefeller, dünya nüfusunun hızla arttığını bu nedenle hem nüfusun azaltılması hem de tarımsal üretimin

Kilo Almak Vermekten Daha Zor


Arkadaşımın kilo almasını sağlayabilmek için denemediğimiz yol kalmamıştı ancak yine de umduğumuzu bulamamıştık. Arkadaşım kilo alma hayalinden yavaş yavaş vazgeçmeye başlamıştı. Artık ne olursa umursamıyordu. Bir gün kardeşinin getirdiği bir gazete kupürü dikkatimizi çekmişti.
Amerika’daki bir adamın yazmış olduğu Havluyla Vücut Geliştirme adlı kitapta; yazarın askere gittiğinde 38 kilo olduğu ve askerdeki bir komutanının onu -kendisiyle askerliği boyunca ilgilenip vücut geliştirme yaptırarak-askerliğinin sonunda 80 kiloya çıkardığı anlatılıyordu. Yazar kendisinin geliştirdiği bir teknik sayesinde havluyla da vücut geliştirilebileceğini ve günde sadece 90 saniye zaman ayırarak hem kilo alınabileceğini hem de vücut geliştirilebileceğini anlatmış. Kitap, pahalı olmasına rağmen hemen alındı. Bir süre bu kitapla çalışmalar yapıldı. Değişen bir şey olmadı ama bu kitap yeni bir ufuk açmıştı. Eğer 38 kilo olan biri body building çalışarak 42 kilo alabiliyorsa arkadaşım da alabildi. Bu belki de bugüne kadar düşünülen en doğru şeydi. Moda’da bir spor merkezine yazıldılar. Hocaları o zamanların en iyisi kabul edilen Ahmet Katır’dı. Düzgün bir antrenman programı ve beslenmeyle 1 yılın sonunda 49 kilodan 65 kiloya çıktıklarını ben biliyorum.
Neticede inandığınız kadar başarılı oluyorsunuz. Azimle çalışmak lazım. O zamanlardan gelen tecrübelerimle ve aldığım eğitimlerle yüzlerce zayıf insanı şişmanlatmayı başardım. Olumlu sonuç alamadığım kişiler de oldu ama onlar istikrarlı devam etmemişlerdi.
Gördüğünüz gibi sadece kilo vermek isteyen insanlar yok. Arkadaşım gibiler kilo almaya çalışıyorlar ve onların işi daha zor çünkü onların kilo almasını sağlayacak Lida yosun kapsülü gibi etkli bir çözüm yolları yok. Lida sayesinde zayıflayabilenler bu açıdan çok şanslılar. Lida kullanmayıp saatlerini boş yere spor salonlarında harcayanlar için dua ediyorum. Belki rüyalarında zayıflayabilirler.

Tam Nefes Alma ve Lida


Bazı uygulamayı sırt üstü uzanmışken, otururken ya da ayakta dikilirken yapabilirsiniz. Kaslarınız gevşek, gözleriniz kapalı olmalıdır. İlkin akciğerlerinizin alt kısımlarını havayla doldurmaya çalışarak yavaşça nefes alın; bu sırada karnınız öne doğru çıkmalıdır. Bu uygulama Lida zayıflama hapının etkisini daha erken göstermesine yardımcı olacaktır. Daha sonra akciğerlerinizin orta kısımlarını havayla doldurmaya çalışın; bu sırada göğüs kafesinizin alt kısmı genişlemelidir. En son olarak da akciğerlerinizin üst kısımlarını havayla doldurmaya çalışın; bu sırada göğüs kafesiniz ve üst kaburgalarınız yukarı doğru hareket edecek ve omuzlarınız hafifçe genişleyecektir. Lida nefes egzersizi ‘ni uygulamanız sizin daha sağlıklı biri olmanızı sağlayacaktır.
Şimdi bu üç aşamayı yavaş ve sürekli tek bir nefes alma hareketi şeklinde birleştirmeye çalışın. Göğüs hafifçe şişerken, hava burundan ve yavaşça içe çekilmelidir. Nefes verdiğiniz zaman karnınız gittikçe iner. Eğer bütün döngüyü birden kendi kendinize öğrenmekte zorlanıyorsanız, bir çocuğu nefes alırken gözlemleyin ve gördüklerinizi tekrarlayın.
Tam nefes almaya alıştıktan sonra özel nefes alma ritimlerini öğrenmeye hazırsınız demektir. Bilinçli olarak nefesimizi tutmak suretiyle bedenimizdeki enerji dağılımını iyileştirmeye, endokrin bezlerinin çalışmasını ve kalp ritmini düzenlemeye, kanımızdaki oksijen miktarını artırmaya ve böylece oksidasyon süreçlerini hızlandırmaya Lida ile birlikte yardımcı olabiliriz. Nefes alma egzersizleri ve Lida kapsül ‘ün fazla kilolarımızdan kurtulmamıza yardımcı olması şaşırtıcı değildir. Eğer günde on-on beş dakikayı tam nefes almaya ayırırsanız, ömrünüzü yıllarca uzatabilirsiniz.
Tedavi edici nefes alma. Bu egzersizleri yaparken sırt üstü uzanmak en iyisidir ama eğer gerekirse oturabilir yahut ayakta durabilirsiniz. İki saniye süreyle burnunuzdan nefes alın, sekiz saniye nefesinizi tutun ve dört saniye içinde nefesinizi boşaltın. Genel şablon 1:4:2 dir (nefes al:tut:nefes ver). Nefes tutma nefes almadan dört kat, nefes verme iki kat uzundur. Bu egzersizi sabahları ve akşamları iki dakika süreyle yapabilirsiniz.

Lida ve Doğal Tohumlar


Savaş taraftarları aynı zamanda küresel şirketlerin kontrolündeki güçlerden oluşur. Pentagonculann dediği olur ve Irak Savaşı başlatılır. Dünya Ebu Gurayb’daki görüntülere, bu iki grubun kendi arasındaki mücadeleleri sayesinde erişmiştir. ABD Dışişleri’ndeki bir grup bu görüntüleri, Pentagona hakim Neo-Conları sıkıntıya sokmak için vermese, kim bilir belki de yapılan işkencelerden haberdar bile olamayacaktık. Pentagoncuların hedeflerinden biri de tamamen doğal olan Lida zayıflama ilacı kapsülü ‘dür.
Iraklılar tohumları vermiş olsaydı kim bilir bugünkü savaş yaşanmayabilirdi de. Biz sahip çıkamasak da onlar emanete sahip çıktılar. Lida sevenler olarak Irak’ta yaşanan dram içlerimizi parçalamaktadır. Bunun bedelini de ödediler. İşgal sonrasında Irak’ı yönetmekle görevlendirilen Paul Bremer III, Saddam dönemi ‘ne ait tüm yasaları iptal ederek kendi yazdıkları yüz adet kanunu yürürlüğe soktu. Bu kanunlardan 81′incisi ‘Patent, Endüstriyel Tasarım, Gizli Bilgi, Birleşik Devletler ve Bitki Çeşitliliği Kanunu’ isimli, Iraklıların kökleştirilmesi kanunu idi. Doğal tohumların ekimini yasaklayıp GDO’lu ürünlerin ekimini zorunlu kıldılar. Lidanın hammaddesi olan yosunun GDO lu bir varyantı yoktur. Bu kanun sayesinde ABD’li tohum şirketlerinin ABD’de aldıkları patentler, Irak’ta da geçerli kılındı. Iraklı çiftçilerin artık kendi tohumlarını ekmesi tümüyle yasaklanmış, Monsanto ve diğer GDO’lu tohumcuların tohumlarını ekmekten başka çare kalmamıştır. Aksi şekilde davranan Iraklı çiftçiler şirketlerce ağır cezalara çarptırılıyorlar (Iraklıların bu konudaki itirazları için ABD mahkemelerine müracaat etmeleri gerekiyor) ve karar ABD’de mahkeme tarafından bozulana kadar, Monsanto’ya bir çuval tohum bedelinin 1.20 katma kadar ceza ücreti ödemeye mahkûm ediliyorlar. Lida düşmanı Monsanto işte böyle bir firmadır. Iraklı çiftçiler artık Saddam’ın değil, çokuluslu GDO’lu tohum devlerinin tebaası haline getirilmişlerdir. Irak’ın elde ettiği bu ‘modern özgürlüğü’ George W. Bush 2004′te, “Bizim Irak’ta bulunma sebebimiz, buraya demokrasi ‘tohum’unu ekmektir. Bu tohumlar serpilecek ve tüm bölgeye yayılacaktır” şeklinde tanımlar.